Davet

Yalıköy İshak Ağa Bayırı'nda ahşap bir ev yükselir ağaçların arasından. Boğazın en güzel semtlerinden Beykoz'da, 13 Nisan 1914'te gözlerini açan Türk şiirinin bir garip şairi Orhan Veli Kanık'ın doğduğu, çocukluğunu geçirdiği evdir. Bahçesi aynı zamanda çevresindeki mahallelinin vazgeçmesinin mümkün olmadığı bir tiyatro sahnesidir bazı akşamlar. Orhan Veli, ağabeyi Adnan ve arkadaşları, alafranga kültürünün popüler olduğu 1930'larda bu bahçede zaman zaman Molier'in oyunlarını sahnelerler. Orhan Veli'nin daha o yıllarda içine işler Fransız tiyatrocunun da savunduğu "doğallık." Yapay kibarlıklardan, gereksiz kurallardan uzak… Ünlü şairin, gün gelip şiir dünyasındaki tabuları yıkacak bakış açısını yıllar boyu besleyen ise; tazecik meyveleriyle olmasa da, ıhlamur kokuları altındaki tiyatro sahnesiyle o bahçedir. Vakti geldiğinde ünlü şair, kısacık ömrüne (36) Boğazın en güzel şiirlerini sığdırır. Alışılmışın dışındadır mısraları; hiçbirinde kafiye yoktur, doğaldır, samimidir her bir sözcüğüyle…

Bilen bilir; yine bir Boğaz semti Rumelihisarı'nda elinde kitabı ve yanında martısıyla Beykoz'u seyreden Orhan Veli Kanık heykelini… Yanından geçerken Boğazın tüm semtleri sizi "davet" eder de, o davete icap etmemek olur mu? Kafiyesiz o üç mısra boğazınızda düğümlenirken, artık ünlü şaire yazdığınız bir şiir vardır dilinizde. En doğalından…

Özlüyoruz
Öyle bir anda gittin ki,
Vazgeçmek mümkün olmadı.

14 Ev 14 Hayat

ORHAN VELİ KANIK