Narmanlı'da son gün

Nisan 5 2014

Narmanlı Apartmanı'nın üçüncü katındaki iki numaralı dairenin odalarında, bir anneanne ile torununun izleri hiç silinmeyecek...

"…Narmanlı'nın girişi beyaz mermerdendi. Bir apartman girişinden çok, küçük bir sarayın girişini andırırdı. Bordo kadife kaplı markizi, bizote kristal aynası ile neredeyse nadide bir mobilya parçası sayılabilecek ahşap asansöre ulaşmak için, her iki tarafında bronz birer kadın heykeli bulunan geniş merdivenleri çıkar, ikinci kademeye gelirdiniz. İkinci kademe, İtalya'dan getirtilmiş pembe ve gri mermer karolarla döşeliydi. Yukarı çıkan bembeyaz merdivenler boyunca pırıl pırıl parlayan pirinç zincirler uzanırdı. Bu son derece geniş ve görkemli apartman Erzurumlular'a aitti. Arka kapısı Hüsrev Gerede Caddesi'nde, ana girişi tramvay durağının tam önündeydi." (Yazarların İstanbul'u adlı kitaptan).

Yazar Ayşe Kulin'in doğduğu, çocukluğunu, gençliğini geçirdiği apartmandır Narmanlı. Hayatındaki pek çok dönüm noktasını bu görkemli apartmanda yaşar, ilk ölüm acısını tadar, aşık olur, evlenir, olgunlaşır ve güçlenir. Tüm bunlar olurken en yakınındakilerden biri de anneannesi Leman Hanım'dır. Bir sonbahar günü, henüz üç günlükken onun kollarında gelmiştir ilk evine...

Gel zaman git zaman büyüyen Ayşe Kulin, anneannesinin sabah yürüyüşlerinde, çay fasıllarında, akraba ziyaretlerinde ya da bugün olmayan Taşlık Kahvesi gezmelerinde hep yanındadır. Genç yaşta doktor kocasını kaybetmenin hüznünü yaşarken dünyaya gelen torunuyla yeniden hayat bulan Leman Hanım, ünlü yazara göre bir anneanneden ziyade yeğenini gezmeye götüren şık giyimli, alımlı bir teyze gibidir. Taşlık Kahvesi'ne her geldiklerinde büyük sohbetlerin zamanıdır. Torunuyla büyük bir insanmış gibi konuşan, sohbet eden Leman Hanım, adadaki evin bahçesinde yapılan dillere destan düğününden, savaşta bir türlü kavuşamadığı kocasına kadar her şeyi adeta bir masal gibi sözcüklere döker. Narmanlı'daki akşam yemeklerinden sonra ise torununa ut çalan, kitap ve şiir okuyan bir anneanne vardır. Bu yüzden Ayşe Kulin sonraları, "çokbilmiş bir çocuk olmamın sorumlusu anneannemdir" sözünü boşuna etmeyecektir.

Ekonominin altüst olduğu yıllardır... Aile, anneannenin babasından kalma mülkleri elden çıkarmak zorunda kalır. Bir de üstüne faizler düşünce eldeki para da puldur artık. Ve sonunda Leman Hanım, 50 yıldır oturduğu evinden mahkeme kararıyla çıkarılır. Oysa olanlardan haberi yoktur. Yarım asır oturduğu evden çıkarıldığı nasıl söylenebilir ki? "Evin tamire ihtiyacı var, o nedenle eşyaları taşıyoruz denir" mecburen. Son gün gelip kapıya dayandığında ise Ayşe Kulin o sahneyi hiç unutmayacaktır. Bomboş salona yürüyen Leman Hanım, yüzünü hafifçe buruşturarak bir iç çeker. Gözyaşlarını belki de içine akıtarak, arkasına hiç bakmadan salonu terk eder.

Ayşe Kulin için Narmanlı'daki hayat yıllar önce anneannesinin kollarında başlamıştır. Ve yıllar sonra veda ederken Narmanlı'ya, bu kez kendisi anneannesinin kollarından tutmaktadır. Birlikte girdikleri o küçük sarayın görkemli kapısından yine "birlikte" çıkmak için...

14 Ev 14 Hayat

AYŞE KULİN

AYŞE KULİN

İLGİLİ HABERLER

>>Barış Manço, 81300 Moda

>>İki cezve su, bir okyanus

>>Türkiye'nin en ünlü apartmanı

>>Karlar altından...

>>"La Diva Turca"

>>Dert babası

>>Vali Konağı'nda çocuk olmak

>>Davet

>>Bir "19 Mayıs", ikindi vakti...

>>Şapkalar hazır mı?

>>Gardıroptaki çocuk

>>Şişli'de bir apartıman...

>>275 şövalye