İki cezve su, bir okyanus
İki cezve su bir yangını söndürür de, koca bir okyanus nasıl olur da söndüremez?
Öğle yemeği saatidir ve tüm aile evin giriş katındaki yemek masasındadır. Birden evin üst katından uğultu şeklinde garip bir ses işitilir. Sofranın en küçüğü yollanır yukarı ancak daha üç beş adım atamadan başlar bağırmaya: "Dede yanıyoruuuz!" Dedesinin o anki şaşkınlığından ve eserlerinin yanmaması için verdiği mücadeleden çok etkilenir küçük çocuk. Hatta kahve cezveleriyle yangını söndürmeye çalıştığını hiç unutmayacaktır. Bir de gözlerinden süzülen yaşları...
Kendi adını taşıyan torunu, basına verdiği bir röportajında hiç unutamadığı anısı olarak paylaşır o günü. Dedesi, Türk şiiri ve resminin büyük ustalarından Bedri Rahmi Eyüboğlu'dur. O gün Kalamış'taki evinde çıkan yangını söndürür söndürmesine de, son birkaç yılda yaptığı onca eserin kül olmasına engel olamaz. Birkaç yıllık yağlıboya tablolar, eskiz defterleri, desenler, not defterleri adeta kül olur. Canından can gider adeta ünlü şair ve ressamın. Ancak 1972'deki bu yangın ilk değildir sanatçının hayatında. Birkaç yıl öncesine, okyanus ötesine gittiğimizde yine karşılaşırız o alevlerle. Fakat bu kez ilginç bir öyküye tanıklık ederek...
Bedri Rahmi Eyüboğlu, eşi Eren Hanım ile birlikte 1959 yılında taşındıkları Kalamış'taki evlerinden iki yıl için ayrılarak New York'a giderler. Bu sırada pek çok resim çalışması yapar Bedri Rahmi Eyüboğlu. Tekrar Türkiye'ye dönerken, yaptığı onca resmi Amerika'daki bir arkadaşına emanet eder. Torun Rahmi Eyüboğlu'nun bir röportajında anlattığına göre emaneti alan kişi, evinde verdiği bir davette nedensiz olarak resimlerin bir kısmını yakar. Hatta, "nasıl olsa Bedri Rahmi Eyüboğlu arkadaşımdır, söylerim yeniden yapar" dediği söylenir. O gün ateşten kurtulan resimler ise, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun çok değerli dostu Nedret Uzunbekir'in elinde özenle korunur ve 50 yıl sonra gerçek sahiplerine, Eyüboğlu ailesine teslim edilir. Tam da sanatçının 100. yaş gününün kutlandığı 2011 yılında.
Bugün Kalamış'ta, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun kendi adını taşıyan sokakta yer alan 10 numaralı ev... Her misafirinin kulağına; Ruhi Su, Aşık Veysel ve Yaşar Kemal gibi en ünlü misafirlerinin sohbetlerini fısıldar usulca. Bir de, gözyaşıyla dolan iki cezvenin söndürdüğü o yangını... Bedri Rahmi Eyüboğlu, her bir köşesiyle sanat kokan evinden 1975 yılında sonsuzluğa uğurlanırken, sonsuza dek "yanmadan" yaşayacak eserlerini bu kez koca bir ülkenin umut dolu geleceğine emanet eder. Yakıp yıkmayacak, "yeniden yaparsın" demeyecek bir geleceğe...
Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun evinde çıkan yangının alevleri çoktan sönmüştür. Oysa okyanus ötesinde çıkan yangının alevleri hiç sönmeyecektir. Bırakın iki cezve suyu, üzerine koca bir okyanus boşalsa bile.
14 Ev 14 Hayat
BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU